İlâhi: Allah aşkını konu alan, Allah’ı övmek, ona yalvarmak için yazılan ya da söylenen şiirlerdir. Arayı arayı bulsam izini İzinin tozuna sürsem yüzümü Hak nasib eylese görsem yüzünü Ya Muhammed canım arzular seni Bir mübarek sefer olsa da gitsem Kabe yollarında tozlara bat sam Hub cemalin bir kez düşümde görsem Ya Muhammed canım arzular seni […]
İlâhi: Allah aşkını konu alan, Allah’ı övmek, ona yalvarmak için yazılan ya da söylenen şiirlerdir.
Arayı arayı bulsam izini
İzinin tozuna sürsem yüzümü
Hak nasib eylese görsem yüzünü
Ya Muhammed canım arzular seni
Bir mübarek sefer olsa da gitsem
Kabe yollarında tozlara bat sam
Hub cemalin bir kez düşümde görsem
Ya Muhammed canım arzular seni
Zerrece kalmadı kalbimde hile
Sıdk ile girmişem ben bu hak yola
Ebu Bekir, Ömer, Osman’da bile
Ya Muhammed canım arzular seni
Ali ve Hasan, Hüseyin anda
Sevdası gönüllerde muhabbet canda
Yarın mahşer günü Hak divanda
Ya Muhammed canım arzular seni
Yunus senin methin eder dillerde
Dillerde dillerde her gönüllerde
Arayı arayı gurbet illerde
Ya Muhammed canım arzular seni
Yunus Emre
Not: İlâhilere Mevlevîlerde “âyin”, Bektaşîlerde “nefes”, Gülşenîlerde “tapuğ”, Halvetilerde “durak”, diğer tarikatlarda da “cumhur” adı verilir.
Nefes: Bektaşi şairlerin yazdığı tasavvufi şiirlerdir. Bu şiirlerde genellikle vahdet-i vücut kuramı anlatılır. Bunun yanı sıra Hz. Muhammet ve Hz. Ali’ye övgüler söylenir.
Biz Urum Abdallarıyız
Maksadımız yârdır bizim
Geçtik ziynet kabâsından
Gencinemiz erdir bizim
Dâim kılarız biz zârı
Harceyleriz elden var,
Dost yoluna verdik seri
Mürkirimiz hârdır bizim
Aşk bülbülüyüz öteriz
Râh-i Hakka yüz tutarız
Mânâ gevherin satarız
Mürşidimiz vardır bizim
İstivâyı gözler gözüm
Seb’almesanidir yüzüm
Ene’l Hakk’ı söyler sözüm
Mi’râcımız dârdır bizim
Haber aldık mahkemâttan
Geçmeyiz zâttan sıfattan
Balım nihan söyler Haktan
İrşâdımız sırdır bizim (Balım Sultan)
Nutuk : Tekke dervişlerinin tarikata yeni giren müritlere, tarikat adabını ve ilkelerini öğretmek için söyledikleri şiirlere nutuk denir.
vvel tevhid sürerler mürşid dilinden
Erişir canına fazlı Hüdânın
Kurtulursun emmarenin elinden
Erişir canına fazlı Hüdânın
ikincide verir “lafzatu’llâh”ı
Anda keşfederler sıfatu’llâh’ı
Hasenat yeter der eder günâhı
Erişir canına fazlı Hüdânın
Üçüncü “ya Hû” ismini oku
Garib bülbül gibi durmayıp şakı
Kendi vücudunda bulagör Hakkı Erişir cânına fazlı Hüdânın
Dördüncü esmâya nâil olasın
“Ene’l-Hak” sırrına vâkıf bulasın
Dahi ölmezden sen, evvel ölesin
Erişir cânına fazlı Hüdânın
Gel imdi sen dahi şeyhin haline
Karışasın evliyanın yoluna
Dalasın sen âb-ı hayat gölüne
Erişir cânına fazlı Hüdânın.
Devriye: Tasavvuftaki devir görüşünü anlatan şiirlerdir. Yaratılışın başlangıcı ve varlığın nereden geldiği gibi konularla ilgili yazılırlar. Devir kuramı Hz. Muhammet’in “Ben nebi iken Adem su ile çamur arasındaydı.” hadisiyle ilgilidir.
Ey kardeşler ey yaranlar sorun bana kanda idim
Divanlar dinler isen diyivirem ezelî vatanda idim
Evvel dilimdeki budur Tanrı bir rasûl Hak’dürür
Anı böyle bilmez iken bir acep gümanda idim
Kaalû belâ dinilmeden tertip düzen eylenmeden
Hak’tan ayru değil idim ol ulu divanda idim
Eyyub ile derde esir inledim ben çektim ceza
Belkıs ile hem taht üzre mühr-i Süleyman’da idim
Yunus ile balık beni çekti demeye yuttu beni
Zekerriyya ile kaçtım Nuh ile tufanda idim
ismail’e çaldım bıçak bıçak bana kâr etmedi
Hak beni azad eyledi koç ile kurbanda idim
Yusuf ile bir kuyuda yatdım bile çektim ceza
Yakub ile çok ağladım bulunca efganda idim
İsa ile Musa ile sürdüm çıktım Tür dağına
İbrahim ile Mekke’ye bünyad bırakanda idim
Mi’raç gicesi Ahmed’in döndürdüm arşda na’linin
Üveys ile öründüm taç Mansur’la urganda idim
Ali ile saldım kılıç Ömer ile adi eyledim
On sekiz yıl Kaf dağında Hamza’yla meydanda idim
Yunus senin âşık canın ezelî âşıklar ile
0l Allah’ın dergâhında cevlân-ü seyranda idim
Şathiye/Şathiyat-ı Sofiyane: Dini, tasavvufi, felsefi konular başta olmak üzere çok ciddi konular, alaycı bir üslupla dile getirilen şiir türüdür. Daha çok Alevi ve Bektaşi şairler bu türde eser vermişlerdir. Kaygusuz Abdal ve Azmi Baba bu türün önemli şairleridir.
Yücelerden yüce gördüm,
Erbabsın sen Yüce Tanrı
Bu Allah’lığı sen nereden,
Satın aldın, kaça Tanrı?
Ali ile bir olmuşsun,
Bir mektepte okumuşsun,
Ali olmu hafız kelam,
Sen okursun hece Tanrı
Kıldan köprü yaratmışsın,
Gelip geçsin kullar deyu
Hele biz beri duralım,
Yiğit isen geç a Tanrı…
Unuttun diye namazı,
Bizi ateşe atarsın
Kul yanması abes değil,
Gel bas kızgın saça Tanrı…
Kaygusuzum der buradan,
Cümle mahluku yaradan
Kaldır perdeyi aradan,
Gezelim bilece Tanrı…
Kaynakça:
Cem Dilçin, Örneklerle Türk Şiir Bilgisi,TDK Yayınları
Kaynak: enblogcu.com